Abdülkadir Geylani Dünya Hakkında Söz
Dünya herkesi boğacak kadar engin bir denizdir. Abdülkadir Geylani
filozof sanata, sosyolog edebiyata aşıktır...
Dünya herkesi boğacak kadar engin bir denizdir. Abdülkadir Geylani
kulaklarım patlıyor sessizliğinden yorgunluğundan ölüyorum sinekler yapışıyor vücuduma gitmiyorlar yayılıyor kanları vurduğumda denizi araladım geçtim bir aşktan attım kum torbalarımı döktüm yaprakları
Denizi, denizdeki canavarı görüp de şaşma, kendi içindeki nefis canavarını gör de şaş. Seyyid Burhaneddin
Susarak özlüyorum İşte buna bıçak çekiyorum Sözcüklerim varmıyor uzaklarına Birer birer düşüyor bütün öpmelerim Ağır yenilgiler alarak Adresinde yokluğunu kıyamet bilerek Sadece susarak özlüyorum seni Hiç tanımadan, ne garip Sadece susarak özlüyorum seni Hiç tanımadan, ne garip
düşündüğümde seni artık kalbim yok seni anlatırken birilerine, atmıyor kalbim atmıyor kalbim seni gördüğümde rüyalarımda istediğin gibi yaptım; artık kalbim yok! küçük bir velede verdim onu, oyuncak niyetine fırlattım attım doyursun karnını diye bir sokak köpeğine
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır bir güldürür Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin. Özdemir Asaf
Senelerce senelerce evveldi Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmi; Annabel Lee Hiç bir şey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka beni O çocuk ben çocuk, memleketimiz O deniz ülkesiydi Sevdalı değil karasevdalıydık Ben ve Annabel Lee
denize baktım balığı gördüm denize yaklaştıkça nem sevdadan ıraklaştıkça gam artardı hele sevmeye dair bir umut yoksa yürekte felç olurda bedenin sevmeye gebe yanları yatağa yattım yastığı gördüm bir yastıkta kocamıştı bütün evliler arkalarında kirli bir yastık kılıfı bırakarak yere baktım yeli gördüm
Oraya gitme demedim mi sana Seni yalnız ben tanırım demedim mi Demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi ben’im Bir gün kızsan bana, alsan başını, yüz bin yıllık yere gitsen Dönüp kavuşacağın yer ben’im demedim mi Demedim mi şu görünene razı olma Demedim mi sana yaraşır otağı kuran ben’im asıl Onu süsleyen, bezeyen ben’im demedim …