Ömer Hayyam Şarap Satan İnsan Rubaisi

Yıldız ve ay her zaman gökte olacak
Saf şaraptan iyiyi sanma bulacak
Şarap satan insana ben çok şaşarım
Satıp, ondan güzel bir mal mı alacak.
Ömer Hayyam

William Shakespeare Sone 2 Şiiri

Kırk yılın kışı, güzel alnını kuşattı mı
Kapladı mı yüzünü derin çukurlar artık
Gençliğinin kibirli, süslü giyim kuşamı
Beş para etmez olur, hırpani yırtık pırtık
O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir
Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu
Dersen yuvaların çökmüş şu gözlerdedir

Devamını Oku

Pir Sultan Abdal Bir Güzelin Aşığıyım

Bir güzelin aşığıyım erenler
Onun için taşa tutar el beni
Gündüz hayalimde gece düşümde
Kumdan kuma savuruyor yel beni
Al gül olsam al gerdana takılsam
Kemer olsam ince bele sarılsam
Köle olsam pazarlarda satılsam
Yarim deyi al sinene sar beni
Abdal Pir Sultan’ım gamzeler oktur
Hezaran sinemde yaralar çoktur
Benim senden özge sevdiğim yoktur
İnanmazsan git Allah’a sor beni.
Pir Sultan Abdal

Ömer Hayyam Niceleri Geldi Rubaisi

Geçmiş günü beyhude yere yad etme
Bir gelmemiş an için de feryat etme
Geçmiş gelecek masal bunlar hep
Eğlenmene bak ömrünü berbat etme
Niceleri geldi, neler istediler

Devamını Oku

Dadaloğlu Aladağ İsimli Şiiri

Dumanlıdır Aladağ’ın alanı
Ortasında sarı çiçek savranı
Yiğitler durağı aslan yatağı
Dilberlerin hep de böyle ala mı
Pınarında bir yenice sağlık var
Çimeninde ıstar görmüş yağlık var
Kızlarında başkaca ağlık var
Irmağı da şu dağların ala  mı

Devamını Oku

Karacaoğlan Ağlayı Ağlayı Düştüm Yollara

Ağlayı ağlayı düştüm yollara
Karışayım boz bulanık sellere
Adı sanı bilinmedik illere
Gitmeyince gönül yardan ayrılmaz
Ahım kaldı şu gelinin ahdinde
Deremedim güllerini vaktinde
Karanlık gecede kolum altında
Yatmayınca gönül yardan ayrılmaz

Devamını Oku

Mevlana Birliğe Ulaş İsimli Şiiri

Beri gel, daha beri, daha beri
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle
Bu hır gür, bu savaş nereye dek
Sen bensin işte, ben senim işte
Ne diye bu direnme böyle, ne diye
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye
Zengin yoksulu hor görür, ne diye
Sağ soluna yan bakar, ne diye

Devamını Oku

Yunus Emre Aşksızlara Verme Öğüt

Yunus EmreAşksızlara verme öğüt
Öğüdünden alır değil
Aşksız Adem hayvan olur
Hayvan öğüt bilir değil
Eksik olman ehillerden
Kaçagörün cahillerden
Tanrı bizar bahillerden
Bail didar görür değil
Kara taşa su koyarsan
Elli yıl ıslatır isen
Hemen taş gene bayağı

Devamını Oku

Kanuni Sultan Süleyman’ın Hayatı

Kanuni Sultan Süleyman, 27 Nisan 1495 Pazartesi günü Trabzon’da doğdu. Babası Yavuz Sultan Selim, annesi Hafsa Hatun’dur. Hafsa Hatun Osmanlı ya da Çerkezdir. Kanuni Sultan Süleyman yuvarlak yüzlü, ela gözlü, geniş alınlı, uzun boylu ve seyrek sakallıydı. Kanuni Sultan Süleyman devri, Türk hakimiyetinin doruk noktasına ulaştığı bir devir olmuştur. Babası Yavuz Sultan Selim, onu küçük yaşlardan itibaren çok titiz bir şekilde yetiştirmeye başladı. Benzeri görülmemiş bir terbiye ve tahsil gördü. İlk eğitimini annesinden ve ninesi Gülbahar Hatun’dan (Yavuz Sultan Selim’in annesi) aldı. Yedi yaşına gelince tahsil için İstanbul’a, dedesi Sultan İkinci Bayezid’in yanına gönderildi. Devamını Oku

Ömer Hayyam İsyan Hakkında Rubai

Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
Yüce Tanrı’dan umut kesmiş değilim;
Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın
Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.
Ömer Hayyam

Yavuz Sultan Selim’in Hayatı

Yavuz Sultan Selim, 10 Ekim 1470 günü doğdu. Babası Sultan İkinci Bayezid, annesi Gülbahar Hatun’dur. Gülbahar Hatun Dulkadiroğulları beyliğindendir. Yavuz Sultan Selim, uzun boylu, geniş omuzlu, kalın kemikli, omuzlarının arası geniş, yuvarlak başlı, kırmızı yüzlü, uzun bıyıklı ve yiğit bir padişahtı. Sert tabiatlı ve cesurdu. Kuvvetli bir ilim tahsili yapmıştı. Babası Sultan İkinci Bayezid, padişah olduktan sonra, askeri sevk ve devlet idareciliğini öğrenmesi için, Şehzade Selim’i Trabzon Sancağı’na tayin etti. Şehzade Selim, Trabzon’da devlet işlerinin yanında, ilimle uğraşır ve büyük alim Mevlana Abdülhalim Efendi’nin derslerini takip ederdi. Trabzon’u çok güzel idare eden Şehzade Selim’in bu arada komşu devletler de ilişkisi oldu. Devamını Oku

Karacaoğlan Ala Gözlerine Kurban Olduğum

Ala gözlerine kurban olduğum
Say edip aleme bildirme beni
Açıp ak gerdanı durma karşımda
Ecelimden evvel öldürme beni
Dilber at kolların dola boynuma
Ölüm endişesi gelmez aynıma
Bir gece misafir eyle koynuna
Sabah oldu deyu kaldırma beni
Karacaoğlan tutma beni el gibi
Akıttım gözümden yaşı sel gibi
Bahçende açılan gonca gül gibi
Dizip al yanağa soldurma beni.
Karacaoğlan