Karar aklın durması halidir; karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar; çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.Laozi
“Mutluyken söz verme, üzgünken cevap verme, öfkeliylen karar verme” şeklinde, meşhur bir söz vardır.
Karar alma arefesindeyken, alınacak kararın konusu hakkında deneyimleri fazla olan inanlardan fikir almak, o konuda daha fazla bilgi sahibi olan kişilere danışmak gerekir bence. Çünkü danışmak demek farklı bakış açıları ve farklı düşünceler yakalamak demektir. Herkes bilir ki el elden, akıl da akıldan üstündür. Bu doğrultuda alınan fikirleri kendi akıl süzgecinden geçirerek, kendi felsefe teknesinde yoğurarak, kendi dimağında harmanlayarak kendisi için doğru olana yine kendisi karar vermelidir bence.
Özellikle de önemli kararlar alınırken bir gün ve bir gece düşünülmelidir fikrimce. Çünkü gündüz insana farklı duygular yaşatırken, gece çok daha farklı duygular yaşatır. Gündüz farklı hisseder insan kendini, gece farklı… Eğer kişi hem gündüz hem de gece düşünmesine rağmen aynı karara varabilmişse çok yüksek bir olasılıkla doğru karar vermiş demektir.
Karar aklın durması halidir; karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl insanı daima karara zorlar; çünkü gelişme halinde olmak tehlikelidir ve insanı huzursuz yapar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.
Laozi
“Mutluyken söz verme, üzgünken cevap verme, öfkeliylen karar verme” şeklinde, meşhur bir söz vardır.
Karar alma arefesindeyken, alınacak kararın konusu hakkında deneyimleri fazla olan inanlardan fikir almak, o konuda daha fazla bilgi sahibi olan kişilere danışmak gerekir bence. Çünkü danışmak demek farklı bakış açıları ve farklı düşünceler yakalamak demektir. Herkes bilir ki el elden, akıl da akıldan üstündür. Bu doğrultuda alınan fikirleri kendi akıl süzgecinden geçirerek, kendi felsefe teknesinde yoğurarak, kendi dimağında harmanlayarak kendisi için doğru olana yine kendisi karar vermelidir bence.
Özellikle de önemli kararlar alınırken bir gün ve bir gece düşünülmelidir fikrimce. Çünkü gündüz insana farklı duygular yaşatırken, gece çok daha farklı duygular yaşatır. Gündüz farklı hisseder insan kendini, gece farklı… Eğer kişi hem gündüz hem de gece düşünmesine rağmen aynı karara varabilmişse çok yüksek bir olasılıkla doğru karar vermiş demektir.
Tabi bunlar benim düşüncelerim.
Saygılar.