Bir şüphe-i hissiyye ile dalgalanır dil Bir heykel-i gül-ru dikilir kalb üzerinde İnsan bütün ahzan ü meserrata muadil Bir tatlı dönüş hisseder avare serinde Her cevf-i hayatı, sevilen şeyden ibaret Bir lem’a-i nev, şa’şaasıyla eder ihfa Bir berk arkasından ederek ömrü temaşa Bin müddet için göz kamaşır. İşte muhabbet
Pek boştur o his, lakin o boşlukla dolar dil Âfâk-ı hayatiyyedeki cevfi o örter Herkes hep o boşlukta arar bir tutacak yer Piramen-i ömründeki girdaba mukabil Sevdaya mukabil duyulur ruhta her gah Bir def-i pey-a-pey ile bir cezb-i pey-a-pey Bir istiyor insan onu, bir istemiyor, ah Sevmek bile doğmak gibi, ölmek gibi bir şeyCenap Şahabettin