Napoleon Bonaparte İstanbul Hakkında Söz
İstanbul’a sahip olan bütün dünyaya hükmeder. Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu. Napoleon Bonaparte
filozof sanata, sosyolog edebiyata aşıktır...
İstanbul’a sahip olan bütün dünyaya hükmeder. Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu. Napoleon Bonaparte
Salkım salkım tan yelleri estiğinde Mavi patiskaları yırtan gemilerinle Uzaktan seni düşünürüm İstanbul Bin bir direkli Halicinde akşam Adalarında bahar Süleymaniye’nde güneş Hey sen güzelsin kavgamızın şehri Ve uzaklardan seni düşündüğüm bugünlerde Bakışlarımda akşam karanlığın Kulaklarımda sesin İstanbul Ve uzaklardan
Hiç kimseyi sevemezsin sandığın zamanlar Dalga kıransız bir çocuk bütün limanlar Kahramansız bir film gibi solar romanlar Figuranlar beni oynar doğum günümde Biran var ki unutulmaz derdi kederi Göçlere top kentlere mağdur durursun İstanbula benziyorsun doğum günümde Başladığı yerde biter tüm yolculuklar Bir selamı eksik etme doğum günümde Gözlerimde sensizlikten gayri nem kaldı Mahsuniden bir türkü …
Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz, ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda, budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz. Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında. Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda. Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl. Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril, koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
II. Mehmed veya Fatih Sultan Mehmed 30 Mart 1432’de Edirne’de doğmuştur. 7. Osmanlı padişahıdır. Babası Sultan II. Murad, annesi ise Hüma Hatun’dur. Fatih Sultan Mehmed Divan Edebiyatında Avni mahlasını kullanmıştır. İstanbulun fethinden sonra Avrupada Büyük Türk olarak anılmaya başladı. Fatih Sultan Mehmed, uzun boylu, dolgun yanaklı, kıvrık burunlu, adaleli ve güçlü bir padişahtı. Fatih Sultan …
Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum Büyüdükçe büyüyor gözlerin Ben sana mecburum bilemezsin İçimi seninle ısıtıyorum Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor Bu şehir o eski İstanbul mudur Karanlıkta bulutlar parçalanıyor Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu
13 Mart 2012 tarihli gazete manşetlerine bakıldığında ‘Pozantı Cezaevi ve İnsanlık’ yazımı daha iyi anlayabilirsiniz. 13 Mart 2012 tarihli gazete manşetleri malum hapishaneye girene kadar adlarını bile duymadığımız şahısları kahramanlar gibi gösteren fotoğraflarla dolu. Şimdi onlar çıkınca nedense medyamız daha bir özgür oldu!