Havasına suyuna taşına toprağına bütün dostlarına bin can feda olsun, her köşesi cennet gibi ezilir ve yanar içim. Bir başka güzel benim memleketim. Anadolu’nun her yanında binlerce yiğit yaşar. Aşıklarda dağlarda binlerce destan yazar. Yunus’una, Mevlana’sına, Emrah’ına bütün alem kurban olsun benim yurduma.
Havasına suyuna taşına toprağına
Bin can feda bir tek dostuma
Her köşesi cennetim ezilir yanar içim
Bir başkadır benim memleketim
Lay Lay
Anadolu’m bir yanda yiğit yaşar koynunda
Aşıklar destan yazar dağlarda Okumaya devam et →
Ben halkım, sesimde ışıl ışıl parlayan bir güç var. Karanlıkta boy atmamı sağlayan ve sessizliği aşmama yarayan bir güç. Ölü, yiğit ve gölge ne varsa, tohum tutar yeniden, halk toğrağa gömülüdür, tohum tutar, buğday nasıl filiz tutarsa, halk da öyle filiz tutar.
Halkım ben, parmakla sayılmayan
Sesimde pırıl pırıl bir güç var
Karanlıkta boy atmaya
Sessizliği aşmaya yarayan
Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa
Tohuma dururlar yeniden
Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
Buğday nasıl filizini sürer de Okumaya devam et →
Akşam nice kötü kara düşler gördüm, nice koçyiğitler savrulup gidiyordu, kesilen başların haddi hesabı yoktu, ne olur bırakın beni kardeşler, kanlı harp beni bekliyor.
Sana derim Hasan Kalesi sana
Alt yanında döğüş oldu, yön oldu
Yiğit olan yiğit çıktı meydana
Koç yiğitler arap ata bin oldu
Akşamki gördüğüm şu kara düşler
Hesaba gelmedi kesilen başlar Okumaya devam et →
Karacaoğlan’ım düz ovalarda gezerim, gece gündüz keklik kovalarım, İnil inil taşlar yuvarlarım, koca seller sende mi yar olur.
Yörü, behey Bulgar Dağı
Senden yüce dağ olma mı
Sende yaylayan güzelin
Yanakları ağ olma mı
Bulgar Dağı iki çatal Okumaya devam et →
Turnam gelir katar katar gökyüzünden, kanadını açar gelir, seher vakti bir kuş öter, o kuşun sesi gül dalından gelir.
Turnam gelir katar katar
Kanadın boynuna atar
Seher ile bir kuş öter
Ötüşü gül dalınd’olur
Kıratın sarı donlusu
Yiğidin gözü kanlısı
Güzelin göğsü benlisi Okumaya devam et →
Aşık olan yiğit sazını ele alsa, avşar güzelleri sazın teline vursa, aşık olan yiğit sevdiğinin sesini duysa, ay karanlık geceye çıkmış gibi olur.
Bir yiğit de anasından doğunca
Kur’ağaçta bir dal bitmiş gib’olur
Yaşı varıp on beşine değince
Yükünü kumaştan tutmuş gib’olur
Aşıklar sazını eline alsa
Güzeller perdesin yüzüne vursa Okumaya devam et →
Öğüt versen bana ben öğüdü neyleyim, o yarin hayali karşımdan gitmez, bana yarimi verin ben öğüdü neyleyim.
Aşam dedim, karlı dağlar başından
Yüce dağlar koç yiğide dag m’olur
Ağrır bedenim, sızlar yaralarım
Bu yarayı ceken yigit sag m’olur
Sıra sıra dikemedim söğüdü Okumaya devam et →
Ağacın iyisi kendi özünden belli olur, yiğidin iyisi ise kendi sözünden belli olur. Yiğit insan doğru konuşur, dürüst konuşur ve insanlık için konuşur.
Ağacın eyisi özünden olur
Yiğidin eyisi sözünden olur
İl için ağlayan gözünden olur
Ağlama hey gözü yaşın sevdiğim
Yavrı keklik gibi kaynar eğlenir
Mis kokulu yağlar ile yağlanır
Sabah akşam türlü yazma bağlanır
Eğip geçer yeşil başın sevdiğim
Karacaoğlan der ki hoşça salınsın Okumaya devam et →
Dumanlı dumanlı bakarsın yaylamıza yüce Aladağ, ne güzelde bezenmişsin sarı çiçeklerle yiğitlerin yatağı Aladağ. Dilberlerin ne güzel bakar ala ala Aladağ.
Dumanlıdır Aladağ’ın alanı Ortasında sarı çiçek savranı Yiğitler durağı aslan yatağı Dilberlerin hep de böyle ala mı Pınarında bir yenice sağlık var Çimeninde ıstar görmüş yağlık var Okumaya devam et →
Ela gözlerini sevdiğim güzel sana bir çift güzel sözüm var. Ela gözünde siyah sürme yar yolunu gözlerim, kara bağrımda yaralı yüreğim yar sözünü özlerim.
Ala gözlerini sevdiğim dilber Sana bir tenhada sözüm var benim Kumaş yüküm dost köyüne çezildi Bir zülfü siyaha nazım var benim Okumaya devam et →