Meczup ve karanlıklar içerisinde
Prematüre bir ruhum ben
Aynalar müphem
Duvarlar müstehzi bir tavır sergiliyor
Bu bilinmezlikler öldürüyor beni
Saksılarımda sarmaşıklar var, artık duvarları sarmayan,
Köklerindeki canlıları öldüren.
Ve senin kolların belime uzanmıyor şimdi
Ne duvar sarmaşığa kavuşuyor
Ne de senin kolların belime
Halbuki bir soluktu kolların belimde
Bir vuslat
Allah’ım bu vuslatı hicran etme
Aşkın sarhoşlarını nalan etme
Sevgi bahçesini yemyeşil bırak
Bu mestlere bahçelere kasdetme
Dalı yaprağı vurma hazan gibi
Halkını başı dönmüş zelil etme
Kuşunun yuvasının ağacını
Yıkma da kuşlarını perran etme
Kumunu ve mumunu karıştırma
Düşmanları kör et de şadan etme