Pir Sultan Abdal Dağlar Şiiri
Ey benim divane gönlüm Dağlara düştüm yalınız Bu cefayı kendi özüm Pek mail gördüm yalınız Dağlar var dağlardan yüce Dağ mı dayanır bu güce Derdimi üç gün üç gece
filozof sanata, sosyolog edebiyata aşıktır...
Ey benim divane gönlüm Dağlara düştüm yalınız Bu cefayı kendi özüm Pek mail gördüm yalınız Dağlar var dağlardan yüce Dağ mı dayanır bu güce Derdimi üç gün üç gece
Yürü bre kahpe felek Gafil gafil gelme bari Biz de doğduk ölmek için Yüzümüze gülme bari
Arzulayıp Hak demine gelince Gönülde kin kibir eylemiyesin Hakikatın kubbesine girince Zinhar kötü kelam söylemeyesin Evliya cemidir sayılmaz hatır
Allah Allah desem, kalksam yürüsem Acap şu dağları aşamam mola Boz atlı Hızır’ı yoldaş eylesem Varıp efendime düşemem mola Sevdiğim, bağında güllerin gonca Usuldur boyların, bellerin ince Adı güzel imamların önünce
Şah’a giden ben bir bezirgan gördüm Ayrılmam katardan ben şimden geri Hemen tutmuş hakikatin yolunu Ayrılmam katardan ben şimden geri Bezirgan yükünü nereden tutmuş Ona hizmet eden dergâha yetmiş
Kaynat muhabbetin kazanın kaynat Bir nasihat eyle dostlara dinlet Gevher deryasında gevher al da sat Azizim sultanım sen safa geldin Sohbette hezaran muhabbet açar Mümin kullarına Hak rahmet saçar
Yas-ı matem günü derdim yeniler Yarin sesi kulağımda çınılar Sordum ki dağlara niçin iniler Dedi çekticeğim karın elinden Varıp bir pir ile pazar edersin Oturup da ikrarını güdersin
Cem-i çiçeklerin hası Ağ gül ile kırmızı gül Deli gönül eğlencesi Ağ gül ile kırmızı gül Demi demi şirin demi Gelir geçer dünya gamı
Ağlayı ağlayı durma karşımda Dost beni gönder de var andan ağla Kirpikleri top top etmiş kaşında Dost bizi gönder de var andan ağla Dostun zülüfleri bölük bölüktür Menim ciğerciğim delik deliktir Muhabbetin sonu tez ayrılıktır
Hızır paşa bizi berdar etmeden Açılın kapılar şaha gidelim Siyaset günleri gelip yetmeden Açılın kapılar şaha gidelim Gönül çıkmak ister, şahın köşküne Can boyanmak ister, Ali müşküne
Bir kişi özünde ikilik olsa Hakk’ın didarını görmez billahi Hor bakarsa evliyanın yoluna Eli bir gerçeğe ermez billahi Cihanı seyahat edip gezerse Doksan bin kelamı okur yazarsa
Bir nefescik söyliyeyim Dinlemezsen neyliyeyim Aşk deryasın boylayayım Ummana dalmağa geldim Ban Hak ile oldum aşina Gönlümüzde yoktur nesne
Uğrum sıra giden Boz Atlı Hızır Ayrılık derdinin dermanı nedir Şu iki aleme olmuşsun nazır Ayrılık derdinin dermanı nedir Sığanmıştır ağca kolda bilekler Hak katında kabul olsun dilekler Arş yüzünde secde kılan melekler