Bir gün ”Pir-i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi hazretleri”ne sormuşlar: Müslüman mısın?
– ”Elhamdülillah Türk’üm Müslümanım” demiş.
Neden Türklüğü katıyorsun biz dinini soruyoruz demişler.
”Din seçim, Türklük kaderdir” demiş.
filozof sanata, sosyolog edebiyata aşıktır…
Gözümü yumup ta açınca erişti altmış
Bel bağlayıp ben eylemedim bir iyi iş
Gece gündüz gamsız yürüdüm ben, yaz ve kış
Bir ve Var’ım, cemalini görür müyüm
Altmış birde pişmanım günahımdan
Ey dostlar, çok korkuyorum İlah’ımdan
Candan geçip kurtuluş dileyim Allah’ımdan
Bir ve Var’ım, cemalini görür müyüm
Altmış iki yaşta Allah ışık saldı
Baştan ayağa gafletlerim yok eyledi Devamını Oku
Elli dörtte bedenlerimi ağlar eyledim
Marifetin meydanında dolandım
İsmail gibi aziz canımı kurban eyledim
Bir ve Var’ım, cemalini görür müyüm
Elli beşte cemal için dilenci oldum
Kavruldum, yandım, gül gibi ta ki yok oldum
Allah’a hamdolsun cemal arayıp eda oldum
Bir ve Var’ım, cemalini görür müyüm
Elli altı yaşa ulaştı dertli başım
Tevbe eyledim, akar mı ki gözden yaşım
Erenlerden nasip almadan taş gönülüm Devamını Oku
Kul huvallah, sübhanallah”ı vird eylesem
Bir ve Var’ım cemalini görür müyüm
Baştan ayağa hasretinde feryad eylesem
Bir ve Var’ım, cemalini görür müyüm
Ellibirde çöller gezip otlar yedim
Dağlara çıkıp, taat kılıp gözümü oydum
Cemalini göremedim, candan doydum
Bir ve Var’ım, cemalini görür müyüm
Elliiki yaşta geçtim ev-barktan
Ev-barkım ne görüne belki candan
Baştan geçtim, candan geçtim, hem imandan Devamını Oku
Kırksekizde aziz candan, sikayetçi oldum
Günah derdi sakat kıldı hasta oldum
O sebepten Hakk’tan korkup uyumaz oldum
Zatı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana
Kırkdokuzda aşkın düştü, tutuşup yandım
Mansur gibi eş ve dosttan kaçıp kayboldum
Türlü türlü cefa değdi, boyun eğdim
Zatı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana
Elli yaşta “Erim”dedim, amelim zayıf Devamını Oku
Kırk dördümde muhabbetin pazarında
Yakamı tutup, ağlayıp yürüdüm gül bahçesinde
Mansur gibi başımı verip aşk darağacında
Zatı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana
Kırkbeşimde Sen’den hacet dileyip geldim
Tevbe eyledim her iş yaptım hata eyledim
Ya İlahım, rahmetini ulu bildim
Zatı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana
Kırkaltımda zevk ve şevkim dolup taştı
Rahmetinden damla damladı, Şeytan kaçtı Devamını Oku
Ya İlahım, hamdın ile hikmet söyledim
Zatı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana
Tevbe kılıp günahımdan korkup döndüm
Zatı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana
Kırk birimde ihlas eyledim, yol bulayım deyip
Erenlerden gördüğüm her sırrı ben örteyim deyip
Pir-i kamil izini alıp ben öpeyim deyip
Zatı ulu Rabbim, sığınıp geldim sana
Kırk ikimde istekli olup yola girdim
İhlas eyleyip yalnız Hakk’a gönül verdim Devamını Oku
Mümin değil, hikmet işitip ağlamıyor
Erenlerin söylediği sözü dinlemiyor
Ayet hâdis, Kur’ân’ı anlamıyor
Bu rivayeti Arş üstünde gördüm ben işte
Rivayeti görüp Hakk’la söyleştim ben
Yüz bin türlü meleklere yüzleştim ben
O sebepten Hakk’ı söyleyip izleştim ben
Can ve gönlümü O’na feda kıldım ben işte
Kul Hoca Ahmed yaşın ulaştı yirmi bire
Neyleyeceksin, günahların dağdan ağır
Kıyamet günü gazap eylese, Rabbim Kadir
Ey dostlar, nasıl cevap söyleyim ben işte
Hoca Ahmet Yesevi
Divanı Hikmet
3. Hikmet