Kübra Bulut Meczup Vuslat Şiiri

Meczup ve karanlıklar içerisinde
Prematüre bir ruhum ben
Aynalar müphem
Duvarlar müstehzi bir tavır sergiliyor
Bu bilinmezlikler öldürüyor beni
Saksılarımda sarmaşıklar var, artık duvarları sarmayan,
Köklerindeki canlıları öldüren.
Ve senin kolların belime uzanmıyor şimdi
Ne duvar sarmaşığa kavuşuyor
Ne de senin kolların belime
Halbuki bir soluktu kolların belimde
Bir vuslat

Bir kelam ve bir yadigar
Esaretten çıkan açların ekmeğe kavuşması gibiydi sesini duymak
Ve ben şimdi vuslatı; sarmaşık ve suya haram ettiysem
Korku Tanrısı seni namütenahi bir sızıyla haram kıldı aleme
Şimdi şehir çöl ve kıtlık içerisinde
Güneş terk etti bizi
Yetmedi karanlığın kızları olduk
Tahayyüller reçetelerimize yazıldı.
Sisler seni bana getirdi
Biliyorum pencerenin önündeydin
Gelip alacaktım
Fakat, fakat kalbimin sızısı darılma bana
Pencereyi açamadım ellerim zincirli
Beni hicran cehennemine hapsettiler
Günahlarımın bedeli şiirlerinden mahrum kalmaktı
Günahlarımın bedeli bir umuttu
Ah umut ne zor şeydir
Başka bir zamanda
Yeni bir yağmurda
ve sokak lambasının altında
yine ıslanacağız
bu vaveyla duyulacak
ve biz bir parça toprak olmadan yine kavuşacağız
ve sarmaşık suya doyacak
Bu onulmaz acı yok olacak
Gidişinin ardından son kez sana yazılacak bu şiirler…
Ve bu meczup vuslat seni de öldürecek .
Kübra Bulut

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir