Edebiyat, Şiir

Karacaoğlan Bulgar Dağı

Karacaoğlan’ım düz ovalarda gezerim, gece gündüz keklik kovalarım, İnil inil taşlar yuvarlarım, koca seller sende mi yar olur.
 
Yörü, behey Bulgar Dağı
Senden yüce dağ olma mı
Sende yaylayan güzelin
Yanakları ağ olma mı
Bulgar Dağı iki çatal
Arasında güller biter
Bir yiğide bir yar yeter
İki seven del’olma mı
Bulgar Dağı pare pare
Kim’al giyer, kimi kare
Selam eylen nazlı yare
Ayrılanlar bir olma mı
Yol üstünde iki hanlar
Hani sana konan canlar
Sevip sevip ayrılanlar
Yanıp yanıp kül olma mı
Karac’oğlan, seni gördüm
Düşümü hayıra yordum
Bugün güzellere sordum
Bencileyin kul olma mı
Eteğinde kervan işler
Yükseğinde döner kuşlar
Kürk geydirir, at bağışlar
Hemen beğler sende m’olur
Yaylası ufak tepeler
Yağar yağmur, kar sepeler
Kulakta altın küpeler
Hemen güzel sende m’olur
Karac’oğlan, düz ovalar
Şahanın keklik kovalar
İnil inil taş yuvarlar
Koca seller sende m’olur
Karacaoğlan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir