Victor Hugo Bu Çiçek Senin İçin

Belirsiz bir ışık kaldı sadece günden, nasıl acı doluydum ve nasıl da derindi yaralarım, düşler içinde kalmıştım ve heryer karanlıktı, gece sonsuz titremeler doluyordu içime.
 
Doruktan senin için kopardım bu çiçeği
O sarp bayırdan hani, suya iner eteği
Kartalın bildiği yalnız ve yaklaşabildiği
Sessizce seprilmişti kayanın çatlağında
Gölgeler yıkıyordu burnun sağrılarını
Açıkça görüyordum bir yengi alanında
Nasıl kızıl ve parlak bir utku anıtı
Olanca görkemiyle bir anda kurulursa
İşte tıpkı öylece
Güneşin gömülüp gittiği yerde gece
Bulutlardan bir taç yapıyordu kendine
Yelkenliler bir bir erirken uzakta
Birkaç çatı eğimli bir vadinin dibinde
Parlayıp görünmekten ürker gibiydi sanki
Sevdiğim, senin için kopardım bu çiçeği
Evet, rengi uçuk ve koku yok tacında
Çünkü kökü dağların bu çetin yamacında
Yalnız su yosununun acı tuzunu içmiş
Dedim ki: garip çiçek, şu tepenin üstünden
Bulutların, yosunun ve teknenin gittiği
Uçsuz bucaksızlığa yolcu olmalıydın se
Git öyleyse bir kalbin
Herşyeden daha derin uçurumunda dağıl
Başka bir acun olan o göğüste sol artık
Göğün seni sular için yarttığı besbelli
Ben’se Sevda’ya adadım işte seni
Rüzgar birbirine katıyordu suları
Yavaş yavaş silinen
Belirsiz bir ışık kalmıştı yalnız günden
Ah! nasıl acılıydım ve nasıl da derinden
Düşler içindeydim ve kapkaranlık
Gece sonsuz titreyişlerle doluyordu içime
 
Victor Hugo

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir