Ufacık bir dükkandı Agop’un meyhanesi, iki masası vardı dört tanede taburesi, Agop’un meyhanesi sımsıcaktı, dostlarla birlikte biz ne mutluyduk, meyhane ilham olmuştu biz halk şairlerine, ne şiirler yazdık tahta masalara.
Bir zamanlar İstanbul’da meşhur bir Agop varmış
Kadehlerden derman satar, kederden meze yaparmış
Ufacık bir dükkan
İki masa dört tabure
Agop’un meyhanesinde
Dostlar birlikte
Meyhane ilham olmuş isimsiz ozanlara
Ne şiirler yazılmış kırık tahta masalara
Agop kır şu plağı çal bizim şarkılardan
Şerefine kederlerin her şey feda bu candan
Ufacık bir dükkan
İki masa dört tabure
Agop’un meyhanesinde
Dostlar birlikte
Birgün meyhanecinin bükülmüş o dizleri
Yaşlı yüzünde yılların çizgi çizgi izleri
Düşmüş yere bizim Agop yaşlar akmış gözünden
Agop’un son sözü bütün içkiler benden
Ufacık bir dükkan
İki masa dört tabure
Agop’un meyhanesinde
Dostlar birlikte
Söz: Süha Yıldırım
Müzik: Müfit Bayraşa