Hadisi Şerif

Kurban Arapça bir kelime olup, sözlükte yaklaşmak, Allah’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelir. Kurban, dini bir terim olarak, Allah’a yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet amacıyla, belirli şartları taşıyan kurbanlık olabilecek hayvanları usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaç uğrunda kesilen hayvanı ifade eder. (İbn Âbidin, Reddu’l-Muhtar, VI, 312). Kurban Bayramında kesilen kurbana udhiye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir. Akıllı, özgür, yerleşik ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin bir kul, ilahi rızayı kazanmak amacıyla kurbanını kesmekle hem Allah’a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır. (Serahsi, el-Mebsut, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahru’r-Raik, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakka yakınlık ve halka fedakarlıkta bulunma anlayışı vardır. Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir. (İbn Rüşd, Bidayetü’l-Müctehid, Mısır, 1975, I, 429). Hanefi mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur. (Merğinani, el-Hidaye, IV, 70). Kurban, fıkhi hükmü ne olursa olsun, Müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dini hayatında önemli bir yer tutmaktadır. Kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
 
Ademoğlu kurban bayramı günü, Allah katında kurban kesmekten daha sevimli bir iş yapmamıştır. Şüphesiz o kesilen kurban kıyamet günü boynuzları ve kılları ile gelir. Hiç şüphe yok ki, kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında kabul görür. Öyle ise gönüllerinizi kurban ile hoş edin.
 
Hz. Muhammed (s.a.v)
( Tirmizi, Edahi,1)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir