Geceye yakın bir sabah uzun ve sessiz
Güneşin doğuşu acı, bu izleyiş sensiz
Mazide yankılanan acı dolu sahneler
Unutmak için yapılan ümitsiz bahaneler.
Mustafa Çelik
Seni seviyorum dön artık
Evin içi her köşesi yalnızlık
Gittiğin sabahın ayazı
kahvaltı tabağı
Dudağının değdiği çay bardağı
Öylece duruyor
Seni seviyorum dön artık
Bitmeyen bu hasret
Bana yaptığın haksızlık
Sessizliğe terk ettin bu şairi
Boynu bükük bırakıp
Şiirlerin ahengini veznini
Hüzünle doldurdun
Dön artık.
Ali Özdemir
Seyyah-ı Aşk
10/05/2017
Ben bir çocuğum
Ben bir çocuğum
Düşe kalka yürüyeceğim bu yolda
Düştüğüm zaman kendim kalkacağım
Tutma elimi istemem
Kalkmayı da bilmem gerek
Kendim öğrenmeliyim zalim dünya ile başetmeyi
Hata yapmadan nasıl öğrenirim doğruyu
Ben bir çocuğum
Bazen ben sizi anlamam Okumaya devam et
♥Sen ey, gideceğim yolları bilen yol arkadaşı, sen ey yolumun ay ışığı, sen ey benim asam, bensiz gitme ne olur, istemem sakın başka yere, onlar sadece aşk diyorlar senin adına, oysa aşk sultanımsın sen benim, gönüller sultanım, hiç kimsenin düşüne sığmayan yollar dostu, yolcular dostu, bensiz gitme, istemem başka yere ne olur.♥
Demek sen böyle salına salına bensiz gidiyorsun ey canımın canı
Ey, dostlarının canına can katan
Gül bahçesine böyle bensiz gitme istemem
İstemem, ey gök kubbe, bensiz dönme
İstemem, ey ay, bensiz doğma
İstemem, ey yeryüzü, bensiz durma
Bensiz geçme, ey zaman, istemem
Sen benimle beraberken
Hem bu dünya güzel bana, hem o dünya güzel Okumaya devam et
♥Teslim Abdal’ın, 17. yüzyılda yaşadığı düşünülmektedir. Teslim Abdal’ın bazı şiirlerinden de anlaşılacağı üzere, Dedemoğlu ile aynı dönemde yaşamıştır. Şiirleri Anadolu’nun hemen her yerinde bilinir. Teslim Abdal’ın piri Alioğlu olarak kabul edilir. Şiirlerinden, Osmanlı ve İran devletleri arasında sürüp gelen siyasi ve askeri çekişmelerle ilgilendiği anlaşılmaktadır. Halk arasında ermiş olarak bilinir ve keramet sahibi olduğuna inanılır. Kendisiyle ilgili halk arasında anlatılan bir çok söylence vardır. Şiirlerinde hece ölçüsünün 8’li ve 11’li kalıplarını kullanmıştır. Dili duru ve akıcıdır. Koşmalarında Şah Hatayi’nin semailerinde Yunus Emre’nin etkileri görülür.♥
Gafil durma şaşkın bir gün ölürsün
Dünya sana baki değil ne fayda
Ettiğin işlere pişman olursun
Pişmanlığın ele girmez ne fayda
Bir gün seni iletirler evinden
Hakkın kelamını kesme dilinden Okumaya devam et
Gözlerimde biriktirdim sevinçlerini, hüzünlerini
Azıcık dokunsan hislerime, avuçlarına ağlarım seni
Kışın bile tomurcuk açardı yanaklarında kardelen misali
Hangi kavanoza koysam, iğreti durur çiçeklerini
Anne çığlığına denk, zamansız gidişlerinin rengi
Kapkara elem sıçradı ardından, kapladı istikbalimi
Ahmet Özler
Ey şanlı millet aydındır senin istikbalin
Nasıl bir duygudur bilmem şimdi senin halin
Karanlıktır belki senin o zihniyetin
Ne olur şimdi kim bilir bu hali milletin
Kim yıkabilir hürriyeti bu kimin haddi
Bunca dökülen kanlar birer mağrifetmiydi
Şu münafık düşman girdi senin yurduna
Kim çıkaracak onu şimdi bilmem yarına
Sen dert etme kendine yat şimdi makberinde
Hesaplaşırsın o hesap günü geldiğinde
Nasıl verir bu millet hakkını bilmemki Okumaya devam et
Varlığına bir değer biçemedim
Bu candan da öte bir sevgi dedim
Adına söylenecek sözü seçemedim
Ben böyle bir servet ömrümce görmedim
Dünya bir yana siz bir yana
Aşkınızdan ölünür binlerce defa
Günüm güneşim soluk kalır yanınızda
Evladın yerini hiç bir şey tutamaz asla
Siz yokken ben ruhsuz bir beden mişim
Anladım ki canıma can veren sizlersiniz
Bana yaşamanın anlamını öğrettiniz Okumaya devam et
Sarhoşum sevgili kadehlerde arıyorum dudak izini. Şimdi evin yolunu nasıl bulacağım. Her şey karıştı birbirine sevgili. Ben miyim sen misin sevgili. Sarhoşların tek gördüğü nerede görülmüş onun tek gözünü kapasan bile çift görür. Ey sevgili sözlerimde sarhoş, bak gideceği manayı bilmiyor. Manada uçuyor kabuğuna sığmıyor. Yağmur buluta sığmazken, bak Allah bu sarhoşun gönlüne sığdı.
Ali Özdemir
Seyyah-ı Aşk
Şu dünya senin olsa neye yarar ki
Hayatına, günlüne Allah’ı koymadıkça
Nefsinin her istediğini yerine getirirken
Durduramazsın taş olan kalbine, Allah’ı koymadıkça
Ömür denizi buhar oldu, bitti bitiyor
Belki de bu kalem son mısralarını yazıyor
Yüce Mevla’m şah damardan daha yakınım diyor
Yazıklar olsun; En yakınım Allah’ı hayatıma koymadıkça
Otobüste seyreden yolcular gibi, o son durak
Muradımız hep Allah’a kavuşmak
Umudumuz odur ki Rahman’a mazhar olmak Okumaya devam et
Gün gelir bir ateş düşer yüreğine
Susar gömülürsün sanki içine
O anda sabır ile tanışırsın
Ve onunla yaşamaya alışırsın
Bazen göz yaşın olup taşar
Bazen sırdaşın olur acını saklar
Pes edip de düşeceğin anda
Dayan der dayan sanki ellerini tutar
Hayatı öğretir adım adım
Onsuz geçmez oldu hiç bir anım
Bilmezdim bu kadar dünya zalim
Çocuk ruhumu büyüttün sabrım
Ben hep seninle ayakta durabildim Okumaya devam et
Dün geçtim Balat’tan
Hani o çok sevdiğimiz sokaklardan
Yine elma şekeri aldım, köşedeki bakkaldan
Kırmızı güller aldım, yüreği güzel ablamdan
Sahildeki bankta oturdum, arkama yaslanıp denizi soludum
Bir oh çektim, Haliç’i izledim
Ben dün hatırladım Balat’ı
Dün hatırladım unuttuğum her şeyi, seni
Dün anladım; Unutmak neyse de hatırlamak öldürüyor adamı
Hüseyin Kün